
Monthly Archives: Şubat 2011
Adı Gülçin ve O Artık Bir Rock Star!

Popüler Müzik Notları

Videonun dikkat çeken yanlarından belki de ilki Gülçin’in dansı ve müziğini aynı anda mükemmel bir şekilde sunabilmiş olması. Her ne kadar Hepsi de hem dans edip hem şarkı söyleyen bir grup olsa da geneline baktığımız görsellik ve şov bir şekilde hep vokal ve müzikalitenin gerisinde kalmıştı. Burada Hepsi grubuna şarkıcıdan çok dansçı grubu demek istemiyorum ancak müzikleri ve dansları aynı düzeyde dikkat çekici demek haksızlık olur sanırım. Dolayısıyla hem güçlü bir vokal, hem de bale geçmişi olan başarılı bir dansçı olarak Gülçin Türk pop piyasasında önemli bir boşluğu da doldurmuş oldu.
Klipte sevmediğim sahne yok diyebilirim. Şarkının sözlerinden yola çıkılarak oluşturulmuş, yukarıdan sarkan rengârenk telefonların olduğu iç mekân yaratıcı düşüncenin güzel bir ürünü. Klipte grafik animasyonlar da bolca kullanılmış ve daha önce başka kliplerde rastladığımız benzerlerini düşününce bu konuda profesyonel bir ekiple çalışıldığını hemen anlayabiliyoruz. Animasyonların hakim olduğu hiçbir sahne çiğ durmamış. Bunlar arasından Gülçin’in büyük kırmızı bir telefonun üzerine uzandığı sahneler ise benim favorim.
Videonun dinamik yapısını şarkı bitimine dek korumada birincil olan dansların usta ellerden çıktığını tahmin etmek de zor değil. Klipteki bütün koreografileri Kylie Minogue ve Mariah Carey gibi starlarla çalışan dünyaca ünlü dansçı ve koreograf David Hernandez hazırlamış. Gülçin ve dansçıları da bu figürleri yerine getirmede olabildiğince iyi bir performans göstermişler.
Görsel bir çalışmadan bahsediyorsak o görsel çalışmada yer alan her isim de özenle seçilmelidir tabii. Bu noktada klipte Gülçin’e eşlik eden erkek oyuncudan bahsetmeden geçmek olmaz tabii. Gülçin’i defalarca arayıp ona bir türlü ulaşamayan esas oğlan hemen her izleyenin dikkatini çekecek bir görüntüye sahip şüphesiz. E tabii ki klip demek görsellik demek dedik ya, bir alkış da bunun için gelsin o zaman.
45 gün süren bir kurgu ve titizlikle yürütülen çekimlerin ardından müzikseverlere sunulan klibin yönetmeni Süleyman Yüksel’i de bir kutlamak gerekiyor. Tabii ki en büyük tebrik yine Gülçin’e. Albümüne ismini veren şarkısında söylediği gibi: Bravo! Bravo! Bravo!
Kaynak: Kaan Alay
Arkadaşlar Artık Sitemizi twitterdan takip edebilirsiniz.
Milliyet Cadde
ARTIK KENDi KANATLARIYLA UÇUYOR
Hepsi grubundan ayrıldıktan sonra müzik kariyerine tek başına devam eden Gülçin, ‘Bravo’ adlı ilk single’ını çıkardı. Grubu bir arada tutmak için elinden geleni yaptığını söyleyen şarkıcı, “Yalan haberler beni üzdü” diyor
* İlk solo albümünüz ‘Bravo’yla karşımızdasınız. Neden bu kadar uzun bir ara verdiniz?
2009 Temmuz’unda Avrupa Müzik’le anlaşma yaptım. Nasıl bir müzik yapmak istediğimi düşünüp birçok demo hazırladım ve en sonunda ne istediğime karar verdim. ‘Yastıklara Sarılıp Yatar’ ve ‘Bravo’, o dönem yaptığım şarkılardı. Mayıs ayında Deniz Erten’le ‘Ara Ara’ şarkısını yazdık. Albümde çalıştığım kişilerin, tesadüfen bir araya geldiğini düşünmüyorum, hepsi benim için çok önemli.
* Albümün adı ‘Bravo’. Siz kendinize en son ne zaman “Bravo” dediniz?
Aslında kendime biraz zor “Bravo” diyorum. Çünkü kendimi çok fazla eleştiririm. Herkes hata yapar normaldir ama kendime çok fazla hata yapma izni vermiyorum. Geçenlerde bir arkadaşım, “Birçok şey yaşadın ama her şeye rağmen tek başına bir şeyler yapabildin. Bravo sana” dedi. Ben de düşününce gerçekten kendime “Bravo” dedim.
* İkinci klip hangi şarkıya gelecek?
Kalbimde ‘Yastıklara Sarılıp Yatar’ var. Çok duygusal bir anımda, çok ağlayarak yazdığım bir şarkı.
* Hepsi grubundan neden ayrıldınız?
Ben ani kararlar veren, fevri bir insan değilim. Gruptan ayrılmamın birçok nedeni var. Ama aşkla hiçbir ilgisi yok. Özel hayatımı iletişimde olmadığım insanlar bilmiyorlardı, bu haberler de o dönem çıktı.
“KENDiMi iFADE ETME ŞANSI BULDUM”
* Eski grup üyeleriyle görüşüyor musunuz?
İki senedir görüşmüyoruz, haberler çıktığı dönem de görüşmüyorduk. Ben hepimizin iyiliğini istiyorum. Böylesi herkes için daha iyi oldu diye düşünüyorum.
* Dört kişi olmanın zorlukları nelerdi?
Grubun temasına uygun davranmalısınız ve o şekilde kararlar vermelisiniz. Genelde de çoğunluğun dediği olur. Ama tek başınayken kendimi ifade etme fırsatım oldu. İkisinin de keyfi çok ayrı. Benim grup olarak başlamamın nedeni; grup hayalimin olmasıydı. Hiçbir zaman gruptan ayrılayım gibi bir hırsım olmadı. Devam etmesi için elimden gelen her şeyi yaptım. Çünkü her şey bu dört kişinin beraber yakaladığı bir başarıydı.
* Neden iki farklı albüm kapağınız var?
Fotoğrafları Mehmet Turgut çekti. İki ayrı konsept olduğu için karar aşamasında zorlandık. Şirkette hangisi ön kapak, hangisi arka kapak olsun diye düşünürken “İki kapakla çıkalım” dedik. İkisinde de farklı fotoğraflar ve birer poster var.
* Beklediğiniz ilgiyi gördü mü albüm?
Tepkiler çok güzel, çok memnunuz. Dijital platformda da gerçekten çok fazla dinleniyor.
Bu albümde en çok önem verdiğim şeylerden biri de özgün olmasıydı. Hiçbir şeye benzemesin, özgün olsun istedim, onun da yansımasını isterim.
“KORKACAK BiR ŞEY YOK”
Gülçin, “İstikrarlı bir şekilde devam etmek istiyorum. Hayal ettiğim şekilde her şey iyi giderse çok fazla korkacak bir şey yok demektir. Bu single dinleyicilerde çok güzel bir etki bıraktı, sırada albüm planları var” diyor.
Kral TV Gezegen Mehmet
Şarkılarla dolu, keyifli sohbetin yanı sıra eğlenceli geçen iki saat için, Perşembe günleri 16.00 – 18.00 arası Kral FM – Kral TV ortak canlı yayını; Pazar günleri ise program tekrarıyla saat 20.00’de Kral TV’de…
İyi SABAHLAR!
** İlk solo albümünüz 25 Ocak’ta yayınlandı? Neler hissettiniz? Tamamen size ait bir çalışmayla sevenlerinizle buluşmak nasıl bir duyguydu?
GÜLÇİN: Mutluyum. Hayatımda bir taş yerine oturmuş gibi.
** Albüme ilk tepkiler nasıl? Belli bir hedefiniz var mı?
GÜLÇİN: Tepkiler güzel, çok da bahsetmiyim ama kısaca TTNET müzik’te en çok dinlenenlerde 2. olmuşum. Cd’ler de geldiği gibi sahiplerini bulmuş. Çok teşekkür ederim. Daha iyisini de sunmak isterim.
** Albümdeki favori şarkınız hangisi? Neden favoriniz?
Gülçin: Bunu defalarca düşündüm, İki zıt kutup var, bir şarkı çok duygusalken, bir şarkı çok eğlenceli. O yüzden her şarkının kulvarı ve görevi farklı benim kalbimde, “Bravo” sıcak eğlenceli bir şarkı; stüdyoda çok eğlendik, “yastıklara sarılıp yatar mıydın” ağlayarak yazdığım, trajikomik gerceklerden bahseden bir slow şarkı. Hepimizin hayatında olan soruları içeriyor. Satsuma Remix, clublık bir parça, stüdyoyu sallıyordu. “Ara ara” da söz ve müziğini Deniz Erten ile beraber yazdıgımız bir şarkı yani klip şarkım.yani yarıştıramıyorum diyebilirim.
** ‘Bravo’nun ilk video klibi için Mariah Carey ve Kylie Minogue gibi starlarla çalışan bir koreograf olan David Hernandez ile birlikte çalıtınız… Nasıl bir deneyimdi. Sizinle ilgili ne gibi yorumlar yaptı?
Gülçin: David’le çok önceden tanışıyorum, hayatımda küçüklüğümden beri çok sayıda koreografla çalıştım ama kanımca şarkılarıma uygun bir dans tarzı yaratmamız gerekiyordu. David’in tarzı, müzikalitesi ve fizikaliteleri kullanışı, dsiplinli çalışma sistemi benim koreograf olarak onu seçmem için yeterli nedenlerdi. Benim de eğitimim dans üzerine olduğu için aynı dilden konuşuyoruz, David’e vermiş olduğum informasyonlar üzerine David bana özel, farklı güzel bir koreografi yaptı.
** Albümle birlikte bir imaj çalışması da yaptınız mı? İmajla ilgili size kim yardımcı oldu?
GÜLÇİN: Çok büyük bir imaj çalışması olduğunu söyleyemem. Beni ve şarkılarımı yansıtan giysiler giydim. Albüm kapağında styling’imi Umut Eker yaptı, Günseli Türkay’ın tasarımlarını giydim. “Bravo” isimli şarkı renkli bir bilgisayar oyunu dünyasında geçiyor aslında, o konsepti yansıtmak istedik. Klipte de Ezra&Tuğba Çetin’in benim için tasarladıkları giysileri giydim. Saç aksesuarlarım da fikir fırtınalarımız sonucunda şarkılarla ilintili olarak Derya Delice tarafından benim için tasarlanıyor
.
** Neden ‘Hepsi’ grubundan ayrılmayı istediniz? Sizin ayrılığınız sonrası sanırım bir dönem sevgilinizle Dubai’de yaşayacağınız gibi haberler basında yer aldı. Bu duruma sizi ne sürükledi? İlk çıkan haberlerin ardından neden çıkıp bir açıklama yapmamayı tercih ettiniz?
Gülçin: Böyle olması gerekiyordu, bu organik bir geçiş. Dünyada ayrılan o kadar çok grup var ki, bu olağan bir durum. Hepimiz için böylesi daha iyi. Justin Timberlake, Beyonce, Sting, M.jackson, Robbie Williams gibi dünyanın sevdiği kişiler en bilindik örnekler. Grup olmak da farklı bir deneyim, tek başına olmak da bütün sorumluluğu omuzlarınıza yükleyen bir tecrübe. Yani her hata ve her başarı sizin sorumluluğunuzda.Ben iki deneyimi de yaşamaktan memnunum. Gruptan ayrılmamın aşkla hiçbir ilgisi yok. Kendimle ilgili bir şey açıklamak istesem, ben açıklarım. O dönemde henüz resmileştirimemiş bir ayrılığı açıklamak, insanları kandırmak olurdu. Tüm kargaşa da o dönemde çıktı, haberler asılsızdı. İyi niyetimle sustum. Bir süre sonra basın açıklaması yaptım. Ben özel hayatımla gündeme gelmek isteyen ya da polemiklere girmek isteyen biri hiç olmadım ve asılsız haberlerin, beni seven insanları üzmesi daha üzücüydü.
** Gruptan ayrılma kararı almak sizin için zormuydu? Nasıl bir sürecin ardından böle bir kararı aldınız?
GÜLÇİN: Ani kararlar veren, fevri bir insan değilim.Hepsi grubunun 4 kişilik halinin olabildiğince uzun sürmesi için elimden geleni yaptım.
** Tek başına bir albüm çıkarmak, hem de albümlerin pek de satmadığı bu dönemde riskli bir karar değil miydi? Ekonomik olarak albüm kararı almak da zor olmadı mı?
GÜLÇİN: Deniz Erdem ve Cengiz Erdem tecrübeli profesyonel yapımcılar, bana inandıkları için Bravo şimdi müzik marketlerde yer alıyor. Aldığım haberlere göre cd’ler geldikleri gibi sahiplerini bulmuşlar. Dün 3 arkadaşım da farklı yerlerden almalarına rağmen son cd’yi ben aldım, son 2. cd’yi ben aldım dedi. Çok çok teşekkür ederim. Bu arada fotograflarımı Mehmet Turgut çekti, çok eğlendik, çok da güzel sonuç elde ettik, elimizdeki fotografları seçmek için bilgisayar başında toplandık ama resmen seçemedik, o sırada Mehmet Turgut’un yaratıcı ekibinden Arda ” iki kapakla çıkalım?” dedi, bir sessizlik oldu, “olur…. ok…güzel fikir!!” şeklinde cevap bulan bir soru oldu bu. Bu nedenle “Bravo” isimli single’ım 2 farklı albüm tasarımı ve içeriğiyle dinleyiciye sunuldu. Yani İçindeki fotografların farklı olmasının yanında, 2 ayrı tasarımın içinde 2 farklı poster de var.
** Siz kimleri dinlemeyi seviyorsunuz? En son hangi albümleri aldınız? Hepsi grubunu dinliyor musunuz?
GÜLÇİN: En son Selen Gülün’ün albümünü satın aldım dijital platformdan. Sonra albüm değil ama B.B.King’in bazı parçalarını satın aldım dijital platformdan.Almak istediğim bir kaç cd var bu sıralar.
** Hayranlarınızla ilişkiniz nasıl? Ayrı bir albüm çıkarma kararınıza destek verdiler mi? Gelen tepkilerden bahseder misiniz?
GÜLÇİN: Bu benim için yeni bir sayfa şimdi 7’den 70’e herkesi etkilediğini gördüğümüz bir slow şarkı var Bravo’nun içinde. “Yastıklara sarılıp yatar mıydın” şu anda oldukça ilgi toplamış durumda. Twitter’da sürekli bu yönde yorumlar geliyor. Beni destekleyen kişiler ben aktif olarak televizyona çıkmadığım dönemde bile beni desteklemeye sabırla devam ettiler. Bravo çıktıktan sonra, klibin çıkışıyla beraber de hiç ummadığım kişilerden bile övgü aldım. Şarkılarımı beğenenler özgür iradeleriyle dinliyorlar. En önemlisi müzisyen arkadaşlarımın fikirlerine çok değer veriyorum, onlar da bu işin ehli olarak yorumlarıyla beni çok sevindirdiler.
** Eğitimiz, sesiniz, dans yeteneğinizle yurt dışındaki genç müzisyenleri hatırlatıyorsunuz… Sizi kime benzetiyorlar, ya da siz kendinizi kime benzetiyorsunuz?
GÜLÇİN: Kimseye benzemiyorum, benzetilmek de istemiyorum.
** Müzik kariyerinizde en son ulşamk istediğiniz nokta hangisi?
GÜLÇİN: Bu işin son noktası bir dünya starı olmak olabilir herhalde. Öyle bir hırsım yok ama olması gereken birşey ise herşey olur.
** 1985 doğumlusunuz… Çok genç yaşta birçok başarıya imza attınız… Bize kısaca sanatla tanışma hikayenizi anlatır mısınız?
GÜLÇİN: İlkokul 2.sınıftayken sanırım pera güzel sanatlarda piyano derslerine başladım, sonra AKM çocuk korosu ve balesini de ayrı ayrı kazandım, 4 yıl sonra hocalarım konservauvara girmem konusunda beni yönlendirdiler, o sene konservatuvarı kazandım. Bir çok balede ve cocuk oyununda senelerce devlet sanatcısı olarak rol aldım.Haftada 3 kere sahnedeydim küçücük boyumla. Günde toplam 10-11 saat dans edip büyüme çağımda dizlerimin ağrısından ağladığımı, parmağım belki de kırıldığı halde sahneye pointle çıktığımı bilirim. Sonra konservauvarda bale bolumunden modern dans bolumune gectim. lisans yıllarım sırasında grupla olan ilk albümümüz çıktı.
** Genç bir kadınsınız. Alışverişle aranız nasıl? Nerelerden alışveriş yaparsınız? Marka ve tasarım ürünlere belli bir bağımlılığınız var mı?
GÜLÇİN: Özellikle giysi alış verişini sevmiyorum. Eskiden severdim şimdi bir zorunluluk gibi geliyor sadece elektronik eşyalar ve ev eşyaları almayı seviyorum. Alış verişe pek çıkmam, kendim için düşündüğüm şeyleri anlatıyorum benim için tasarlanıyor çoğunlukla.
** Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz?
GÜLÇİN: Yoga yapıyorum, nintendo oynuyorum, yazıyorum, kitap okuyorum, ilk sıkıştırılmış salsa dersimi aldım, çiçeklerle ilglilyim, bazı dönemler düzenli olmasa da sesim için egzersiz yaptığım bir vokal koçum var.
** Sporla aranız nasıl? Hangi sporları yapıyorsunuz?
GÜLÇİN: Yoga yapıyorum bazı dönemler hiç gitmiyorum, dsiplinli hayatımı kaybettim bir süredir geceleri de çalıştığım oluyor çünkü evde. spor salonuna gitmeyi sevmiyorum.sayı sayarak bir hareketi defalarca tekrarlamak yerine yoga yapmak her anlamda beni mutlu ediyor.Yoga yalnızca spor değil, o anda kendinizle kalıp vücudunuzu ve iç sesinizi dinleyebiliyor, ihtiyaçlarına kulak verebiliyorsunuz, omurganız uzuyor,doğru nefes alıyorsunuz, ruh ve beden arasında bir bütünlük sağlıyorsunuz. kaslarınız sağlıklı bir şekilde güçleniyor.
** Nerelere gitmekten, nerelerde eğlenmekten hoşlanırsınız?
GÜLÇİN: Evime düşkünüm daha çok ama gece yalnızca canlı müzik dinlemek için dışarı çıkarım.
** Bir erkek arkadaşınız var mı? Onunla ilişkiniz nasıl gidiyor? Onun kariyerinize bakışı nasıl?
GÜLÇİN: Erkek arkadaşım yok.
SİESTA GULCIN ROPORTAJI – 06.02.11
SİESTA GULCIN ROPORTAJI – 06.02.11
– Albüm çıkalı kısa bir zaman oldu fakat çok çabuk dile düştü ‘Ara Ara’ şarkısı. Neler söyleyeceksiniz?
Çok mutlu oluyorum tabii ki. Bazen de, ciddiyetine varamıyorum.
– Albüm için kimlerle çalıştınız?
‘Bravo’ ve ‘Yastıklara sarılıp yatar mıydın?’ isimli şarkıların söz ve müziğini ben yaptım. ‘Ara Ara’ isimli şarkımı Deniz Erten ile beraber yaptık. Özgür Buldum’la tanışmadan önce rüyamda Özgür’ü gördüm. Çıkış parçamı yapmıştı, stüdyoda dinliyormuşuz, başarı yakalıyormuşuz güya. Komik olmamak için Özgür’e bundan bahsetmedim. Sen çok güzel bir şarkı yapmışsın, çok güzel olacakmış rüyamda gördüm dedim ve henüz yüz yüze tanışamamıştık. Ertesi gün telefonda bana şirketten Özgür’le çalışacağımı söylediler. Şoka girdim. ‘Bravo’ single’ımda emek veren Özgür isimli 3 kişi var. Bu durumu hala şaşkınlıkla anlatıyorum. Bu single’da beraber çalıştığım kişilerle bir araya gelmem bir tesadüf değil, spiritüel bir yanı olduğuna inanıyorum. Fotoğraflarımı Mehmet Turgut çekti. Çok eğlendik, sonra bilgisayar başında hep beraber albüm kapağı için fotoğraf seçimi yapmak için toplandık, bir türlü seçemedik. En sonunda Mehmet Turgut’un ekibinden Arda, ‘2 kapakla çıkalım?’ dedi, bir sessizlik oldu. ‘Tamam, olur’ dedi herkes. Bu şekilde 2 farklı kapak tasarımı ile
çıkmaya karar verdik ve kapaklar dışında içerikleri de farklı, içindeki posterler de farklı. Böylelikle dinleyici dilediğini satın alabilecek ama seçim yapmak benim için çok zor.
– Kariyerinize bir grupta başladınız fakat şimdi tek başınıza yolunuza devam ediyorsunuz. Bunun zorluğu oldu mu?
Bir grupla başlamış olmanızın yaratmış olduğu bir etki oluyor. Ne kadar siz başka bir diyarda yaşasanız da, aradan 2 yıl geçse de… Ben yaşamış olduğum her şeyi yaşamam gerektiği için yaşıyorum. Belki çok kaderci bir yaklaşım ama bu böyle. O yüzden yaşadığım her şeyle ve herkesle barışığım, olduğu gibi kabul ediyorum.
– Albümle ilgili ne gibi tepkiler alıyorsunuz?
Güzel tepkiler alıyoruz. Maşallah çok da bahsetmek istemiyorum aslında ama kısaca TTNet Müzik’te en çok dinlenilen şarkılar arasında ikinci sıradaymışım. İlk sipariş edilen CD’ler, müzik marketlere geldikleri gibi bir günde sahiplerini bulmuş. İlgiye çok teşekkür ederim.
– Grup üyesi iken daha çok ‘çıtır kız’ imajı hakimdi. Fakat yeni albümde görüntünüze daha seksi bir hava kattınız. Sevenleriniz bu imaj değişikliğini nasıl karşıladı?
Grupla beraber ilk klibimiz 2005’te çıkmıştı, şimdi 2011’deyiz. 6 sene geçmiş. Yani doğal olarak içimden ne gelirse, yaşım ve şarkılar ne gerektirirse doğallığıyla onu giyiyorum.
– Eski grup arkadaşlarınızla görüşüyor musunuz? Albümünüz çıkınca sizi aradılar mı?
İki senedir iletişimde değiliz ama hepimize başarılar diliyorum.
– Eski grubunuzdaki arkadaşlarınızı yarı yolda bıraktığınız söylendi. Bunun için neler söyleyeceksiniz?
Yarı yolda bırakmak söz konusu değil. Ben Hepsi grubunun 4 kişilik halinin olabildiğince uzun sürmesi için elimden geleni yaptım. Ani kararlar veren fevri biri değilim, zaten belli oluyordur. En nihayetinde bir gruptan ayrılan ilk insan ben değilim. Dünyadaki örneklere bakarsak, upuzun bir liste çıkarabiliriz. Mesela, Justin Timberlake, Gwen Stefani, Beyonce, Sting, Michael Jakson, Robbie Williams, Cheryl Cole gibi kişileri sevmiyor muyuz? Tüm dünya çok seviyor. Eğer Justin gruptan ayrılmasaydı o şarkıları dinlemeyecektik. Bu organik bir geçiş. Ayrıca tek iş yapmak için gruptan ayrılmak da gerekmiyor.
– Müzik kariyerinizde tek başına olma fikri hep aklınızda olan bir şey miydi?
Bu yönde bir hırsım ya da bir ön hazırlığım olmadı ama böyle bir olasılığının güçlü olduğunu hissediyordum.
– Ne kadar zamandır şarkı sözü yazıyorsunuz?
Ortaokuldan beri yazıyorum. Aslında 6. sınıftayken piyanoyla ablama bir beste yapmıştım sözleri de oldukça komik ama hiç bir kaydı yok.
– Sahne şovları için hem şarkı söyleyen hem de dans eğitimi olan az sanatçı var. Bunun ne gibi artıları olduğunu düşünüyorsunuz?
Farklı disiplinleri birleştirebilmek, seyircinizin sadece dinleyici değil de aynı zamanda izleyici olmasını sağlayabilir.
– Klibiniz için dünyaca ünlü koreograf David Hernandez ile çalıştınız. Klibin Kylie Minogue esintileri taşıdığını düşünenler var. Sizce böyle bir durum var mı?
Ben David’i çok önceden tanıyorum. Hayatımda çok sayıda koreografla çalıştım ama şarkılarıma uyumlu olabilecek bir hareket kalitesi var. Fizikaliteleri kullanışı ve müzikalitesi, mükemmeliyetçi olması benim onu seçmemin nedeni. Benim asıl eğitimim dans üzerine olduğu için David’den isteklerim benim tarzımın özel olması yönündeydi. Bu konudaki tarz karışımı informasyonlarını da ben ona verdim. Örneği yok, aynı dili konuşarak karar verdik uyguladık.
– Duygusal biri misiniz?
Çoook… En uçlardayım.
– Aşk sizin için ne anlam ifade ediyor? Aşkın bir tanımını yapabilir misiniz?
Aşk şu anda işime duyduğum, hayatın anlamıdır.
– Hayatınızı paylaşacağınız kişi nasıl biri olmalı ve sizi kısıtlamasına izin verir misiniz?
Beni kısıtlamaya kalkacak karakterde biri benim erkek arkadaşım olamaz ki, hayatımı paylaşsın! Bu böyle. Anlayışlı, akılcı, ruhsal anlamda olgun biri olmalı. Ama bu liste uzar o yüzden öyle birini bulmak gibi bir arayışım yok.
– Sevgiliniz yok yani?
Hayır, yok.
– Evliliğe bakış açınız nasıl?
Şu andaki bakış açımdan görünmüyor. (Gülüyor)
– Ekranda görünen Gülçin’in haricinde kendinizi nasıl tanımlarsınız?
Şimdiye dek gruba uyumlu bir Gülçin kısmen tanındı. Şimdi ilk kez kendimi ifade ediyorum ama aslında yine kısmen tanınabiliyorum. Kendimi bu kadar tanımlayayım.
BİTKİLERİMİ ÇOK SEVİYORUM
Çiçeklerimi, bitkilerimi seviyorum Yoga yapıyorum. Son zamanlarda ilk kez sıkıştırılmış özel salsa dersi aldım. Duble dönüşlerle hızlı bir giriş yaptım galiba, çok zevkli. Yazıyorum, kitap okumaya bayılırım. Nintendo oynamayı seviyorum. Daha fazla üretmekle ilgili birçok şey yapıyorum. Son dönemde düzenli devam etmedim ama vokal egzersizleri yapıyoruz, caz standartlarından bazı şarkılar da çalışıyoruz..
AĞLAYARAK YAZDIĞIM ŞARKILARIM VAR
Şarkı yazarken yaşadıklarımdan yola çıkıyorum. İnsanlara yalnız olmadıklarını hissettirmek istiyorum. ‘Yastıklara sarılıp yatar mıydın?’ ağlayarak yazdığım bir şarkı. Trajikomik gerçeklerden bahsediyor, belki de o şarkıda geçen soruların tümü hepimizin hayatında var.
Röportaj: Abdullah MALKOÇ – AKŞAM GAZETESİ SİESTA EKİ
Son Yorumlar