GülçinErgül.Gen.TR (= Cup Cakes =)

İyi SABAHLAR!

** İlk solo albümünüz 25 Ocak’ta yayınlandı? Neler hissettiniz? Tamamen size ait bir çalışmayla sevenlerinizle buluşmak nasıl bir duyguydu?

GÜLÇİN: Mutluyum. Hayatımda bir taş yerine oturmuş gibi.

** Albüme ilk tepkiler nasıl? Belli bir hedefiniz var mı?

GÜLÇİN: Tepkiler güzel, çok da bahsetmiyim ama kısaca TTNET müzik’te en çok dinlenenlerde 2. olmuşum. Cd’ler de geldiği gibi sahiplerini bulmuş. Çok teşekkür ederim. Daha iyisini de sunmak isterim.

** Albümdeki favori şarkınız hangisi? Neden favoriniz?

Gülçin: Bunu defalarca düşündüm, İki zıt kutup var, bir şarkı çok duygusalken, bir şarkı çok eğlenceli. O yüzden her şarkının kulvarı ve görevi farklı benim kalbimde, “Bravo” sıcak eğlenceli bir şarkı; stüdyoda çok eğlendik, “yastıklara sarılıp yatar  mıydın” ağlayarak yazdığım, trajikomik gerceklerden bahseden bir slow şarkı. Hepimizin hayatında olan soruları içeriyor. Satsuma Remix, clublık bir parça, stüdyoyu sallıyordu. “Ara ara” da söz ve müziğini Deniz Erten ile beraber yazdıgımız bir şarkı yani klip şarkım.yani yarıştıramıyorum diyebilirim.

** ‘Bravo’nun ilk video klibi için Mariah Carey ve Kylie Minogue gibi starlarla çalışan bir koreograf olan David Hernandez ile birlikte çalıtınız… Nasıl bir deneyimdi. Sizinle ilgili ne gibi yorumlar yaptı?

Gülçin: David’le çok önceden tanışıyorum, hayatımda küçüklüğümden beri çok sayıda koreografla çalıştım ama kanımca şarkılarıma uygun bir dans tarzı yaratmamız gerekiyordu. David’in tarzı, müzikalitesi ve fizikaliteleri kullanışı, dsiplinli çalışma sistemi  benim koreograf olarak onu seçmem için yeterli nedenlerdi. Benim de eğitimim dans üzerine olduğu için aynı dilden konuşuyoruz, David’e vermiş olduğum informasyonlar üzerine David bana özel, farklı güzel bir koreografi yaptı.

** Albümle birlikte bir imaj çalışması da yaptınız mı? İmajla ilgili size kim yardımcı oldu?

GÜLÇİN: Çok büyük bir imaj çalışması olduğunu söyleyemem. Beni ve şarkılarımı yansıtan giysiler giydim. Albüm kapağında styling’imi Umut Eker yaptı, Günseli Türkay’ın tasarımlarını giydim. “Bravo” isimli şarkı renkli bir bilgisayar oyunu dünyasında geçiyor aslında, o konsepti yansıtmak istedik. Klipte de Ezra&Tuğba Çetin’in benim için tasarladıkları giysileri giydim. Saç aksesuarlarım da fikir fırtınalarımız sonucunda şarkılarla ilintili olarak Derya Delice tarafından benim için tasarlanıyor
.
** Neden ‘Hepsi’ grubundan ayrılmayı istediniz? Sizin ayrılığınız sonrası sanırım bir dönem sevgilinizle Dubai’de yaşayacağınız gibi haberler basında yer aldı. Bu duruma sizi ne sürükledi? İlk çıkan haberlerin ardından neden çıkıp bir açıklama yapmamayı tercih ettiniz?

Gülçin: Böyle olması gerekiyordu, bu organik bir geçiş. Dünyada ayrılan o kadar çok grup var ki, bu olağan bir durum.  Hepimiz için böylesi daha iyi. Justin Timberlake, Beyonce, Sting, M.jackson, Robbie Williams gibi dünyanın sevdiği kişiler en bilindik örnekler. Grup olmak da farklı bir deneyim, tek başına olmak da bütün sorumluluğu omuzlarınıza yükleyen bir tecrübe. Yani her hata ve her başarı sizin sorumluluğunuzda.Ben iki deneyimi de yaşamaktan memnunum. Gruptan ayrılmamın aşkla hiçbir ilgisi yok. Kendimle ilgili bir şey açıklamak istesem, ben açıklarım. O dönemde henüz resmileştirimemiş bir ayrılığı açıklamak, insanları kandırmak olurdu. Tüm kargaşa da o dönemde çıktı, haberler asılsızdı. İyi niyetimle sustum. Bir süre sonra basın açıklaması yaptım. Ben özel hayatımla gündeme gelmek isteyen ya da polemiklere girmek isteyen biri hiç olmadım ve asılsız haberlerin, beni seven insanları üzmesi daha üzücüydü.

** Gruptan ayrılma kararı almak sizin için zormuydu? Nasıl bir sürecin ardından böle bir kararı aldınız?

GÜLÇİN: Ani kararlar veren, fevri bir insan değilim.Hepsi grubunun 4 kişilik halinin olabildiğince uzun sürmesi için elimden geleni yaptım.

** Tek başına bir albüm çıkarmak, hem de albümlerin pek de satmadığı bu dönemde riskli bir karar değil miydi? Ekonomik olarak albüm kararı almak da zor olmadı mı?

GÜLÇİN: Deniz Erdem ve Cengiz Erdem tecrübeli profesyonel yapımcılar, bana inandıkları için Bravo şimdi müzik marketlerde yer alıyor. Aldığım haberlere göre cd’ler geldikleri gibi sahiplerini bulmuşlar. Dün 3 arkadaşım da farklı yerlerden almalarına rağmen son cd’yi ben aldım, son 2. cd’yi ben aldım dedi. Çok çok teşekkür ederim.  Bu arada fotograflarımı Mehmet Turgut çekti, çok eğlendik, çok da güzel sonuç elde ettik, elimizdeki fotografları seçmek için bilgisayar başında toplandık ama resmen seçemedik, o sırada Mehmet Turgut’un yaratıcı ekibinden Arda ” iki kapakla çıkalım?” dedi, bir sessizlik oldu, “olur…. ok…güzel fikir!!” şeklinde cevap bulan bir soru oldu bu. Bu nedenle “Bravo” isimli single’ım 2 farklı albüm tasarımı ve içeriğiyle dinleyiciye sunuldu. Yani İçindeki fotografların farklı olmasının yanında, 2 ayrı tasarımın içinde 2 farklı poster de var.

** Siz kimleri dinlemeyi seviyorsunuz? En son hangi albümleri aldınız? Hepsi grubunu dinliyor musunuz?

GÜLÇİN: En son Selen Gülün’ün albümünü satın aldım dijital platformdan. Sonra albüm değil ama B.B.King’in bazı parçalarını satın aldım dijital platformdan.Almak istediğim bir kaç cd var bu sıralar.

** Hayranlarınızla ilişkiniz nasıl? Ayrı bir albüm çıkarma kararınıza destek verdiler mi? Gelen tepkilerden bahseder misiniz?

GÜLÇİN: Bu benim için yeni bir sayfa şimdi 7’den 70’e herkesi etkilediğini gördüğümüz bir slow şarkı var Bravo’nun içinde. “Yastıklara sarılıp yatar mıydın” şu anda oldukça ilgi toplamış durumda. Twitter’da sürekli bu yönde yorumlar geliyor. Beni destekleyen kişiler ben aktif olarak televizyona çıkmadığım dönemde bile beni desteklemeye sabırla devam ettiler. Bravo çıktıktan sonra, klibin çıkışıyla beraber de hiç ummadığım kişilerden bile övgü aldım. Şarkılarımı beğenenler özgür iradeleriyle dinliyorlar. En önemlisi müzisyen arkadaşlarımın fikirlerine çok değer veriyorum, onlar da bu işin ehli olarak yorumlarıyla beni çok sevindirdiler.

** Eğitimiz, sesiniz, dans yeteneğinizle yurt dışındaki genç müzisyenleri hatırlatıyorsunuz… Sizi kime benzetiyorlar, ya da siz kendinizi kime benzetiyorsunuz?

GÜLÇİN: Kimseye benzemiyorum, benzetilmek de istemiyorum.

** Müzik kariyerinizde en son ulşamk istediğiniz nokta hangisi?

GÜLÇİN: Bu işin son noktası bir dünya starı olmak olabilir herhalde. Öyle bir hırsım yok ama olması gereken birşey ise herşey olur.

** 1985 doğumlusunuz… Çok genç yaşta birçok başarıya imza attınız… Bize kısaca sanatla tanışma hikayenizi anlatır mısınız?

GÜLÇİN: İlkokul 2.sınıftayken sanırım pera güzel sanatlarda piyano derslerine başladım, sonra AKM çocuk korosu ve balesini de ayrı ayrı kazandım, 4 yıl sonra hocalarım konservauvara girmem konusunda beni yönlendirdiler, o sene konservatuvarı kazandım. Bir çok balede ve cocuk oyununda senelerce devlet sanatcısı olarak rol aldım.Haftada 3 kere sahnedeydim küçücük boyumla. Günde toplam 10-11 saat dans edip büyüme çağımda dizlerimin ağrısından ağladığımı, parmağım belki de kırıldığı halde sahneye pointle çıktığımı bilirim. Sonra konservauvarda bale bolumunden modern dans bolumune gectim. lisans yıllarım sırasında grupla olan ilk albümümüz çıktı.

** Genç bir kadınsınız. Alışverişle aranız nasıl? Nerelerden alışveriş yaparsınız? Marka ve tasarım ürünlere belli bir bağımlılığınız var mı?

GÜLÇİN: Özellikle giysi alış verişini sevmiyorum. Eskiden severdim şimdi bir zorunluluk gibi geliyor sadece elektronik eşyalar ve ev eşyaları almayı seviyorum. Alış verişe pek çıkmam, kendim için düşündüğüm şeyleri anlatıyorum benim için tasarlanıyor çoğunlukla.

** Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz?

GÜLÇİN: Yoga yapıyorum, nintendo oynuyorum, yazıyorum, kitap okuyorum, ilk sıkıştırılmış salsa dersimi aldım, çiçeklerle ilglilyim, bazı dönemler düzenli olmasa da sesim için egzersiz yaptığım bir vokal koçum var.

** Sporla aranız nasıl? Hangi sporları yapıyorsunuz?

GÜLÇİN: Yoga yapıyorum bazı dönemler hiç gitmiyorum, dsiplinli hayatımı kaybettim bir süredir geceleri de çalıştığım oluyor çünkü evde. spor salonuna gitmeyi sevmiyorum.sayı sayarak bir hareketi defalarca tekrarlamak yerine yoga yapmak her anlamda beni mutlu ediyor.Yoga yalnızca spor değil, o anda kendinizle kalıp vücudunuzu ve iç sesinizi dinleyebiliyor, ihtiyaçlarına kulak verebiliyorsunuz, omurganız uzuyor,doğru nefes alıyorsunuz, ruh ve beden arasında bir bütünlük sağlıyorsunuz. kaslarınız sağlıklı bir şekilde güçleniyor.

** Nerelere gitmekten, nerelerde eğlenmekten hoşlanırsınız?

GÜLÇİN: Evime düşkünüm daha çok ama gece yalnızca canlı müzik dinlemek için dışarı çıkarım.

** Bir erkek arkadaşınız var mı? Onunla ilişkiniz nasıl gidiyor? Onun kariyerinize bakışı nasıl?

GÜLÇİN: Erkek arkadaşım yok.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Post Navigation