
Videonun dikkat çeken yanlarından belki de ilki Gülçin’in dansı ve müziğini aynı anda mükemmel bir şekilde sunabilmiş olması. Her ne kadar Hepsi de hem dans edip hem şarkı söyleyen bir grup olsa da geneline baktığımız görsellik ve şov bir şekilde hep vokal ve müzikalitenin gerisinde kalmıştı. Burada Hepsi grubuna şarkıcıdan çok dansçı grubu demek istemiyorum ancak müzikleri ve dansları aynı düzeyde dikkat çekici demek haksızlık olur sanırım. Dolayısıyla hem güçlü bir vokal, hem de bale geçmişi olan başarılı bir dansçı olarak Gülçin Türk pop piyasasında önemli bir boşluğu da doldurmuş oldu.
Klipte sevmediğim sahne yok diyebilirim. Şarkının sözlerinden yola çıkılarak oluşturulmuş, yukarıdan sarkan rengârenk telefonların olduğu iç mekân yaratıcı düşüncenin güzel bir ürünü. Klipte grafik animasyonlar da bolca kullanılmış ve daha önce başka kliplerde rastladığımız benzerlerini düşününce bu konuda profesyonel bir ekiple çalışıldığını hemen anlayabiliyoruz. Animasyonların hakim olduğu hiçbir sahne çiğ durmamış. Bunlar arasından Gülçin’in büyük kırmızı bir telefonun üzerine uzandığı sahneler ise benim favorim.
Videonun dinamik yapısını şarkı bitimine dek korumada birincil olan dansların usta ellerden çıktığını tahmin etmek de zor değil. Klipteki bütün koreografileri Kylie Minogue ve Mariah Carey gibi starlarla çalışan dünyaca ünlü dansçı ve koreograf David Hernandez hazırlamış. Gülçin ve dansçıları da bu figürleri yerine getirmede olabildiğince iyi bir performans göstermişler.
Görsel bir çalışmadan bahsediyorsak o görsel çalışmada yer alan her isim de özenle seçilmelidir tabii. Bu noktada klipte Gülçin’e eşlik eden erkek oyuncudan bahsetmeden geçmek olmaz tabii. Gülçin’i defalarca arayıp ona bir türlü ulaşamayan esas oğlan hemen her izleyenin dikkatini çekecek bir görüntüye sahip şüphesiz. E tabii ki klip demek görsellik demek dedik ya, bir alkış da bunun için gelsin o zaman.
45 gün süren bir kurgu ve titizlikle yürütülen çekimlerin ardından müzikseverlere sunulan klibin yönetmeni Süleyman Yüksel’i de bir kutlamak gerekiyor. Tabii ki en büyük tebrik yine Gülçin’e. Albümüne ismini veren şarkısında söylediği gibi: Bravo! Bravo! Bravo!
Kaynak: Kaan Alay
Son Yorumlar